NURDAN GELEN KÂİNAT NUR’LANIP VE NUR’LA BOYANIP NUR’A GİDİYOR.
NURDAN GELEN KÂİNAT NUR’LANIP VE NUR’LA BOYANIP NUR’A GİDİYOR.[1]
NURDAN GELEN KÂİNAT NUR’LANIP VE NUR’LA BOYANIP NUR’A GİDİYOR. DÜNYA PAZARINDA NUR ALIP NUR SATARIZ.
Nurdan Gelen Kâinat: Nur’un Pazarı ve İnsan
Kâinat, nurdan yaratılmış bir tecelli âlemidir. Her şeyin kaynağı olan Nur-u Muhammedî ve Nur-u İlâhî, varlıkların özüne işlenmiş bir hakikattir. Güneş ışığını nasıl bir kaynaktan alıyor ve her yere ulaştırıyorsa, varlık âlemi de İlâhî nurdan gelen bir ışıkla aydınlanır, şekillenir ve tekrar nur kaynağına döner.
İnsan, bu nurlu pazarda bir yolcudur. Dünya pazarı, yalnızca maddi alım satımların yapıldığı bir yer değildir; aynı zamanda manevi değerlerin, hakikatin ve ahirete yönelik azıkların kazanıldığı bir mekândır. İnsan bu dünyada nur alır, nur satar; yani, Allah’ın nuru olan iman, marifet ve hikmetleri kazanır ve başkalarına aktarır.
Kâinatın Nurla Boyanması
Güneşin vurduğu bir cam parçası, ışığı yansıtınca aydınlanır; kirli bir cam ise ışığı geçirmez. İnsan ruhu da böyledir. Kalp temizse, iman nuru orada parlar; nefis perdelenmişse, karanlıklar içinde kalır.
Bir ağacın toprağa bağlı olduğu gibi, insan da manen Rabbi’ne bağlıdır. Toprak, su ve güneşten aldığıyla meyve verir; insan ise Kur’an nurundan, iman hakikatlerinden beslenerek meyve verir. Eğer bu dünyada hikmetin ve imanın nurunu alırsa, ahirette ebedî saadetin ışığını kazanır. Eğer gafletin karanlığında kalırsa, sonsuz bir hüsran içinde kaybolur.
Nur Pazarı: Dünyada Ne Alıp Satıyoruz?
Bu dünya, hakikatlerin, iyiliklerin, ibadetlerin ve sabrın ticaretinin yapıldığı bir pazar yeridir. İnsan, fani mallar yerine kalıcı olan hakikatleri satın almalıdır. Kur’an, bize bu alışverişi anlatır:
> “Allah, müminlerden, mallarını ve canlarını, onlara cennet vermek karşılığında satın almıştır…” (Tevbe, 111)
Bu alışverişte mümin, Allah’ın nurunu arar, hakikatin ışığını yayar ve cenneti kazanan bir tüccar olur. Fakat gaflete düşenler, fani dünya mallarını ebedî zannederek hüsrana uğrar.
Nur’a Doğru Yolculuk
Her insan, doğumla başlayan ve ölümle son bulan bir nur yolculuğundadır. Doğarken temiz bir fıtratla geliriz; eğer iman nuru ile aydınlanırsak, yolculuğumuz sonunda ebedî saadetin ışığına ulaşırız. Eğer bu dünyada karanlık bir yolda yürürsek, ahirette de hüsran içinde oluruz.
Şu hâlde, en büyük kazanç kalbi ve aklı iman nuruyla doldurmak, ilimle aydınlanmak ve hakikati yaymaktır. Zira bu dünya, bir pazar yeridir; ama bu pazarda nur alıp nur satanlar, ebedî kâr elde edenlerdir.
Son Söz
Ey insan! Dünyanın pazarı kapanmadan, nur almak ve satmak için fırsatı kaçırma. Kalbinin aynasını temizle ki, iman nuru orada parlasın. Çünkü kâinat nurdan geldi, nurla boyandı ve tekrar nura dönecek. Ve unutma: Karanlık bir dünya, ancak hakikatin nuru ile aydınlanır.
Gelmeden önce ve gittikten sonra NUR olan insan, ara noktayı da iman ve Kuran’ın nuruyla doldurmalıdır.
[1] https://www.youtube.com/watch?v=35uCxep7feI